Sekans Lab Blog

Schmallenberg Virüs Enfeksiyonu

Kategori: Viral Hastalık

Schmallenberg Virüs Enfeksiyonu

Schmallenberg Virüsü 2011 Kasım ayında Almanya ve Hollanda’da sığırlarda görülmüştür. Bunu takiben bir çok Avrupa Birliği ülkesinde epidemiyolojik, immunolojik ve virolojik olarak çalışmalar başaltımıştır. Metgenomik analizler ve enfekte hayvanların kan örneklerinde virsün izolasyonu sonucu Schmallenberg Virüs’ü tespit edilmiştir. Virüs Bunyaviridae ailesinin, Orthobunyavirus genusununda yer almaktadır.

 

Epidemiyoloji ve Bulaşma

RT-PCR ve serolojik çalışmalar sonucu virüs ve virüse karşı oluşan antikorlar sığır, koyun, keçi, kırmızı geyik, roe geyiği ve aplaca gibi hayvanlarda tespit edilmiştir. Epidemiyolojik, virolojik ve serolojjik araştırmalar, enfeksiyonun zoonotik olmadığını göstermektedir.

Bulaşma çeşitli Culicoides türleri (Sivrisinekler) ile hem vektörel hem de gebe hayvanlarda plasenta yolu ile vertikal olarak bildirilmektedir. Hayvandan hayvana direk bulaşma ise görülmemektedir.

 

Klinik Bulgular

Klinik semptomlar genelde Akabane-Virüs enfeksiyonlarına benzerlik göstermektedir.

Bu semptomlar türlere göre çeşitlilik göstermektedir; Vektörlerin (sivrisineklerin) aktif olduğu dönemlerde sığırlarda hafif seyirli akut enfeksiyon görülmektedir. Sığırlarda iştahsızlık, ateş (˃40°C), kondisyon düşüklüğü, süt veriminde azalma, ishal ve sürü bazında 2-3 hafta içerisinde iyileşme görülmektedir (Resim-1). Virüsten etkilenen ruminantlarda konjenital anomaliler de görülebilmektedir. Virüs gebe hayvanlarda fötusta enfeksiyona neden olursa büyük ölçüde anomalilere, erken doğumlara ve abortlara neden olmaktadır (Resim-2). Anomalilerin oranı ve çeştliliği gebeliğin dönemine göre değişmektedir.

Akut enfeksiyonlarda klinik belirtiler spesifik değildir. Anomali gösteren kuzu, oğlak ve buzağılarda, Mavidil, Pestivirüsler diğer bünyavirüsler göz önünde bulundurulmalıdır.

Resim-1: Arthrogryposis görülen atık ve erken doğum buzağlarda Schmallenberg virüsü pozitif

 

Laboratuvar Tanısı

Schmallenberg enfeksiyonu şüphesi ile göderilen örnekler soğuk zincir altında Sekans Hayvan Sağlığı Laboratuvarına gönderilmelidir.

Canlı hayvanlarda akut enfeksiyonun tespiti için:

  • EDTA’lı kan: Real-Time RT-PCR tekniği ile virüse ait nükleik asit tespiti yapılmaktadır.

    Kan serumu: Hastalığı atlatan hayvanlardan serolojik olarak kan serumundan ELISA ile Schmallenberg virüs-antikor tespiti yapılmaktadır.

Atık ve anomalili buzağı, kuzu ve oğlaklarda ise:

  • Beyin doku örnekleri

  • Amniotik sıvı ve canlı yeni doğanlarda amniotik sıvı, plasenta ve dışkı teşhis için uygun marazi madde olarak soğuk zincirde laboratuvara gönderilmelidir.

Ayrıca, atık veya anomalili buzağı, kuzu ve oğlaklarda perikardial sıvı ve kan serumu örneklerinde de serolojik olarak antikor tespiti yapılmaktadır.

 

Schmallenberg Virus Enfeksiyonunun Türkiye'deki Durumu

Bu enfeksiyon bir çok Avrup Birliği ülkesinde özellikle Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve İngiltere’de 2011-2012 yıllarında yayılmaya başlamıştır. Türkiye’de ise 2013 yılında bir ilk olarak virüs sığır ve koyunlarda tespit edilmiştir. Türkiye’deki serolojik çalışmalara göre Schmallenberg virusunun seroprevalansı sığırlarda %39.8, koyunlarda %1.6 ve keçilerde %2.8 olarak bildirilmiştir. Dolayısıyla, ülkemizde enfeksiyonun varlığı büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarında gittikçe yayılım göstermektedir.

Enfeksiyonun henüz ruhsatlanmış bir spesifik tedavisi ve aşısı bulunmamaktadır. Buna göre vektörlerle mücadele esas olup; bulaşmayı önlemek veya en aza indirmek hedeflenmektedir.